27-29 Nisan 2021’de Cenevre’de, KKTC, Rum Yönetimi, Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve BM Genel Sekreteri Guterres ‘in katılımıyla, gayrı resmi 5+1 konferansı yapıldı.
Bu konferansta, Denktaş ve O’nun yolundan giden bizlerin, KKTC ‘nin ilan edildiği 15 Kasım 1983’den beri savunduğu ve Türkiye ile KKTC ‘nin üzerinde aylarca çalıştığı “ÖNCE TANINMA” şartını formüle eden yeni MİLLİ POLİTİKA, BM ‘ye sunuldu.
Önerinin 1. maddesinde, BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN ALACAĞI BİR KARARLA, Rum ve Türk taraflarının EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜSÜNÜ TEYİT ETMESİ istenmekteydi. “KKTC ‘NİN TANINMASI” anlamına gelen o madde şöyleydi :
- “Genel Sekreter, Güvenlik Konseyi’nin iki tarafın eşit uluslararası statüsünün ve egemen eşitliğinin güvence altına alındığı bir kararı kabul etmesi için inisiyatif alacaktır. Böyle bir karar, mevcut iki Devlet arasında iş birliğine dayalı bir ilişki kurulması için yeni bir temel oluşturacaktır. “
Önerinin 2. maddesinde, bu SAĞLANDIKTAN SONRA, görüşmelerin SONUÇ ODAKLI VE BİR TAKVİM TEMELİNDE BAŞLAYACAĞI belirtilmekteydi. O madde de şöyleydi:
- “ Yukarıda belirtilen düzenlemeyle iki tarafın eşit uluslararası statüsü ve egemen eşitliği sağlandıktan sonra, BM Genel Sekreteri himayesinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir iş birliği anlaşması oluşturmak için sonuç odaklı ve belli bir zaman aralığına dayalı müzakerelere başlayacaklardır.”
Önerinin 3. maddesinde, müzakerelerin TANINMIŞ İKİ BAĞIMSIZ DEVLET ARASINDA OLACAĞI belirtilmişti. O da şöyleydi :
- “ Müzakereler, iki bağımsız Devlet arasındaki gelecekteki ilişkilere, mülkiyet, güvenlik ve sınır düzenlemesinin yanı sıra AB ile ilişkilere odaklanacak.”
Önerinin 5. maddesinde anlaşma ile birlikte, “İKİ DEVLETİN BİRBİRİNİ TANIMASI” öngörülmekteydi. O madde de şöyleydi :
- “ Herhangi bir anlaşma bağlamında, iki Devlet karşılıklı olarak birbirini tanıyacak, üç Garantör Devlet bunu destekleyecektir.”
Önerinin 6. maddesinde ise, “ anlaşmanın İKİ DEVLET ARASINDA imzalanmasından sonra, ayrı ayrı iki halkı referandumuna sunulması” öngörülmüştü
TANINMA ANLAMINA GELİYOR
Öneriler, “KKTC’nin TANINMASI” anlamına gelmesine karşın, açıkça “ ÖNCE TANINMA “ diye yazılmadığı için, bu hedefe inanmayanlar tarafından kelime oyunları ile saptırılınca ve BM de ANLAMAZLIKTAN gelince açıklığa kavuşturmak gereği doğdu.
CB Erdoğan, bu amaçla Eylül 2022’de BM Genel Kurulu’nda yaptığı tarihi önemdeki konuşmasında, tüm Dünya ülkelerine İLK KEZ, “KKTC’Yİ TANIYIN VE AMBARGOLARLA İZOLASYONLARI KALDIRIN “çağrısını yaptı…
Bu çağrıyı da ANLAMAZLIKTAN gelenler ve kulak arkası edenler olduğu görülünce, daha somut, daha açık ve daha kesin ifadelerle sağır kulaklara haykırmak gereği doğdu.
Bunu da yine CB Erdoğan, Türkiye seçimleri sonrasında, 12 Mayıs 2023’de KKTC’ye yaptığı ilk yurt dışı ziyaretinde, CB Tatar ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında yaptı
CB Erdoğan bu konuşmasında açık, net ve kesin olarak “GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMASI İÇİN KKTC’NİN TANINMASI GEREKİR” diyerek, yeniden tarihi bir vurgu yaptı.
Böylesine kesin bir vurgudan sonra, artık kimsenin görüşmeleri başlatmak için başka formüller aramaması, “ÖNCE TANINMA” talebimizin etrafından dolanacak başka yol arayışları içinde olmaması gerekir.
“DİPLOMASİ YAPMAK”, milli politikamız olan ve defalarca en üst seviyede vurgulanan “ÖNCE TANINMA” şartımızın etrafından dolanarak, görüşmeleri başlatmak isteyen Rum, ABD, AB, İngiliz’i mutlu etmek değildir.
“DİPLOMASİ”, milli politikadan taviz vermeyerek, daha önemlisi, “TAVİZ VERMEMEK İÇİN” yapılır.
DIŞ GÜÇLERİN İSTEDİĞİ
Rum-Yunan ikilisi, 2017’de Crans Montana’da bizzat kendilerinin çökerttiği tek egemenliğe dayalı federasyon görüşmelerinin, “KKTC ‘NİN TANINMASI ŞARTI OLMADAN”, bir an önce kaldığı yerden başlamasını istiyor.
Hristodulidis, “Guterres belgesini müzakereye hazırım. İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ ASLA GÖRÜŞMEM” diyor.
Ana muhalefet AKEL ise, Hristodulidis’e, “önce Guterres belgesinin tümünü kabul ettiğini açıkla ki BM devreye girmeyi kabul etsin” diyor.
Guterres ise, “taraflar, Guterres belgesini ORTAK ZEMİN olarak kabul etsin, görüşmeleri başlatayım” diyor.
ABD, AB, İngiltere Guterres’e destek veriyor.
Türk tarafının ise bu durumda, CB Erdoğan’ın 12 Mayıs 2023’de açıkladığı şu milli politikayı tekrarlaması gerekiyor:
- GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMASI İÇİN ÖNCE KKTC’NİN TANINMASI GEREKİR
Açık, kısa ve kesin… Pazarlığa ve etrafından dolanmaya kapalı…
“İlle de görüşme” diye çırpınanlar, Rumlar ve emperyalistlerdir. . Çünkü, TANINMAYI ancak bu şekilde önleyeceklerini düşünüyorlar.
Oysa bizim hedefimiz, “ÖNCE TANINMADIR” …Yani “ ille de görüşme” diye bir saplantımız olmamalıdır.
Rum, Yunan ve emperyalist güçler gibi, “ille de görüşme” diye çırpınanlar, “ ÖNCE TANINMA” demeyip, görüşmelerin başlaması için başka formüller arayanlar, bilin ki bizden değildir, ETKİ AJANIDIR…
SAÇMA FORMÜLLER
- “Rum tarafı bizimle hidrokarbon konusunu görüşmeyi kabul etsin, biz de bunu EGEMEN EŞİTLİĞİMİZİN TEYİDİ olarak kabul edelim, görüşmeler başlasın” gibi, saçma formüller üretmeye çalışanlar olduğunu işitiyoruz.
Veya,
- “Biz zaten Guterres belgesini kabul etmiştik. Hristodulidis de kabul ettiğini açıklasın. Ortak zemin bulunmuş olsun. Guterres belgesi zemininde takvimli olarak görüşelim, zaten Hristodulidis sonunda yine kaçacak, o zaman TANINMANIN ÖNÜ AÇILACAK” safsatası ile, Kıbrıs davamıza KUMAR OYNAMAK isteyenler olduğunu da duyuyoruz.
Bu saçmalıkları, “ille de görüşme olmalı, diplomasi budur, diplomasiden kaçmamak gerekir, kendimize güvenelim. Aleyhimize olan bişeyi kabul etmeyiz” diyen ETKİ AJANLARI ve TANINMAYA İNANMAYAN TESLİMİYETÇİLER savunuyor
Adını da “DİPLOMASİ YAPMAK, GÖRÜŞMEDEN KAÇMAMAK, UZLAŞMAZ GÖRÜNMEMEK, DÜNYAYI KARŞIMIZA ALMAMAK, KENDİMİZE GÜVENMEK vb… “ olarak koyuyorlar
Bu türden saçmalıkları savunanlara çok dikkat etmek gerekiyor.
Yeniden vurguluyorum:
Sadece, “Egemen eşitliğimiz teyit edilirse görüşmeler başlar” veya “Rum bizimle hidrokarbon konusunu görüşürse bu egemenliğimizin teyidi anlamına gelir” demek, CB Erdoğan’ın, BM ve KKTC ‘de vurguladığı GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMASI İÇİN KKTC’NİN TANINMASI GEREKİR “ şeklindeki MİLLİ POLİTİKAYA TERSTİR, bu milli hedefi paspas yapıp çiğnemektir. Rum, Yunan, ABD, AB, İngiliz’i emperyalist hedeflerine hızmet etmektir.
Sakın yanlış yapmayın!
“ÖNCE TANINMA” ŞARTINDAN GERİ ADIM YOK!