Hoşgeldiniz  

Bugün 6 Şubat trajedisinin yıldönümü

admin | 06 Şubat 2024 | Gündem A- A+

Bugün 6 Şubat trajedisinin yıldönümü

Türkiye, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin acısıyla sarsıldı.

Depremlerde 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti.

Geçen sene bugün, Turnuva için Adıyaman’a giden Gazimağusa Türk Maarif Koleji Yıldız Kız ve Erkek Voleybol kafilelerinden  35 kişi ile birlikte toplam 49 vatandaşımız hayatını kaybetti…

Türkiye’deki 6 Şubat depreminde Adıyaman İsias Otel’de hayatını kaybeden 35’i Kıbrıslı Türk sporcu ve öğretmenler için bugün Gazimağusa Kabristanlığı Şampiyon Melekler Şehitliği’nde anma töreni yapılacak. Şampiyon Melekler, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin birinci yılında Gazimağusa’da düzenlenecek bir dizi etkinlikle anılacak. Depremde Adıyaman’da yıkılan İsias Otel’de hayatını kaybeden 35’i Kıbrıslı Türk sporcu ve öğretmen için ilk olarak bugün saat 10.00’da Gazimağusa Kabristanlığı Şampiyon Melekler Şehitliği’nde anma töreni yapılacak. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile Bayrakların göndere çekilmesiyle başlayacak törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ve Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay konuşma yapacak. Konuşmaların ardından dua okunacak ve kabirler gezilerek çiçekler bırakılacak. Sonrasında saat 11.15’te Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda anma etkinliği düzenlenecek. Etkinlik saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayacak, video gösterimi ve şiir okunmasıyla devam edecek. Etkinlikte, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ve Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Karakaya konuşacak. Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası dinletisine yer verilecek ve saat 12.15’te “adalet balonlarının” sonsuzluğa bırakılmasıyla etkinlik sona erecek. Ayrıca, saat 13.15’te Yeniboğaziçi Şehitliği’nde Abide Dağlı, Mülkiye Dağlı, Nazife Dağlı, Osman Çetintaş ve Havin Kılıç’ın; 14.45’te Atlılar Kabristanlığı’nda Perihan Çetiner’in; 15.00’te Dörtyol Kabristanlığı’nda Bedriye Yeniçeri ve Ecem Yeniçeri’nin kabirleri ziyaret edilecek. Lala Mustafa Paşa Camisi’nde saat 15.30’da Şampiyon Melekler için mevlit okutulmasının sonrasında ise saat 16.30’da Vadili Kabristanlığı’nda İbrahim Yakula’nın ve saat 17.00’de Ulukışla Kabristanlığı’nda Kaan Selim İş’in kabirleri ziyaret edilecek. Türkiye, geçen yıl şubat ayında “asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin acısıyla sarsıldı. 14 milyon kişiyi doğrudan etkileyen depremlerde, spor müsabakaları, sağlık ve tatil için Türkiye’de bulunan 49 KKTC vatandaşının da yaşamını yitirmesiyle Ada’ya da ateş düştü. KKTC vatandaşlarının 35’i Adıyaman’da İsias Otel’de, 7’si Hatay ve Osmaniye’deki Saray Otel, Kırıkhan Öğretmenevi ve Uçar Otel’de ve 7’si evlerde hayatını kaybederken, spor müsabakası için Kahramanmaraş, Düzce, Gaziantep ve Adıyaman’da bulunan bir öğrenci kafilesinden iyi haber geldi. Ancak Grand İsias Otel’deki Gazimağusa Türk Maarif Koleji voleybol kafilesinin enkaz altında kaldığı açıklandı. Enkaz altında kalan Kıbrıslı kafilenin kurtarılması için KKTC yetkililerince girişimler hemen başlarken, aynı gün uçak ve gemilerle arama kurtarma ekipleri ve öğrencilerin aileleri Adıyaman’a gitti. İsias Otel’de 6 Şubat’ta başlayan arama-kurtarma çalışmaları sonucunda Gazimağusa TMK kafilesinden ilk bedenlere 8 Şubat’ta ulaşıldı, 11 Şubat’ta ise tüm kafile enkazdan çıkarıldı. Velilerden Evren Çavdır, 132 saat sonra enkazdan sağ çıkarıldı ancak tüm müdahalelere rağmen hayata tutunamadı. Öte yandan, deprem nedeniyle KKTC’de de yas ilan edildi, bayraklar yarıya indirildi. Farklı günlerde ülkeye getirilen cenazeler, Ercan Havaalanı’nda gözyaşlarıyla karşılanırken, çoğu Gazimağusa olmak üzere Yeniboğaziçi, Atlılar, Dörtyol, Vadili ve Ulukışla Kabristanlığı’nda toprağa verildi. İsias Otel’de hayatını kaybeden öğrenciler İranlı ressam ve karikatürist Alireza Pakdel’in çizdiği resimle ölümsüzleşti. Bir enkazdan ay ve yıldızlardan oluşan voleybol topuna vurmak için yukarıya yükselen iki öğrencinin betimlendiği resim, çocukların anısını yaşatmak için kurulan Şampiyon Melekler Derneği’nin de amblemi oldu. KKTC’yi ziyaret edip devlet ve hükümet yetkilileriyle de görüşen Pakdel’in eseri Posta Dairesi tarafından anı pulu ve ilk gün zarfı olarak da bastırıldı.
 

Bir sene önce bugün, 6 Şubat 2023 Pazartesi günü büyük bir facia yaşadık ve sadece 9 saat arayla iki büyük depremle sarsıldık. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan depremler çok geniş bir alanda yıkım yarattı. Türkiye’yi be KKTC’yi yasa boğan bu facia binlerce canımızı aldı ve geride kalanlara unutulması imkânsız bir acı bıraktı.

O günden bugüne hayatımızda pek çok şey değişti ve hayat asla eskisi gibi olmadı.  6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde hatırlamamız gereken 9 bilimsel yaklaşımı derledik.

Deprem değil bina öldürür

Depremler Türkiye’nin 11 ilinde, 124 ilçesinde, 6 bin 929 köy ve mahallesinde büyük bir yıkıma yok açtı. Merkez üssüne yakın bölgelerden gelen fotoğraf ve videolar hasarın büyüklüğünü gözler önüne seriyordu. Binlerce bina yerle bir oldu ve sadece eski yapılar değil 2001 sonrası deprem yönetmeliği uyarınca inşa edilen yeni binalar da yıkıldı.

Depremden etkilenen kentlerimizin pek çoğunda hasar o kadar büyük ki ‘yıkılmayan binalar’ sosyal medyanın gündemine yerleşti,  Bilim insanı, jeofizik mühendisi ve eğitimci Ahmet Mete Işıkara’nın Marmara depreminde hafızalara kazınan ‘deprem değil bina öldürür’ sözleri böylece yeniden gündemimize geldi. Yıkılmayan binalar neyi yanlış yaptığımız konusunda çok önemli bir noktaya işaret ediyordu.

Geçtiğimiz günlerde depremlerle ilgili soruşturmalara ilişkin bilgi veren Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çelikkol şu açıklamayı yaptı: “Vefat olayı gerçekleşen 1759 bina tespit edilmiş olup Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturmaları devam etmektedir. 975 binanın ruhsatsız yapı olduğu tespit edilmiştir.”

Depremi önceden tahmin edebilmek mümkün mü?

Kısaca yanıtlamak gerekirse hayır. Kandilli Bölgesel Deprem Tsunami İzleme Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Doğan Kalafat bu soruya şöyle yanıt veriyor:

“Bu konu, uzmanlık alanı sismoloji olan ve özellikle deprem kayıtlarını analiz edebilecek yetkide olan kişilerin yorum yapabileceği bir şey. Eğer elimizde herhangi bir sayısal kayıt yok ise bu konuda konuşma hakkına sahip değiliz. Bazı kişiler medyatik olma, isim yapma gibi birçok nedenden dolayı böyle paylaşımlar yapabiliyor.”

Teknoloji ilerlemeye devam ediyor ve deprem tahmini belki bir gün gerçeğe dönüşebilir. Ama şu an için dayanıklı yapılar ve bilinçli toplumlar inşa etmek depreme karşı en iyi savunma biçimi olmaya devam ediyor.

1996 yılında yayınlanan harita: Depremlerin nerede olacağını biliyor muyuz?

Evet, depremin tam olarak ‘ne zaman’ meydana geleceğini tahmin etmek (şimdilik) mümkün değil ancak bilim insanları ‘nerede’ olabileceğine dair araştırmalar yapıyor, raporlar hazırlıyor ve sıklıkla öngörülerini kamuoyu ve yetkili kurumlar ile paylaşıyor.

6 Şubat depremlerinin ardından gündeme gelen, bilimsel verilere dayanan ve önemli öngörüler içeren ‘Türkiye’nin sismik boşluk haritası’ çalışması bunlardan sadece biriydi. Bu harita bize bir şez daha kâhinlere değil bilim insanlarına kulak vermemiz gerektiğini hatırlatıyor.

Can kurtaran bir sistem: Sismik izolatör

6 Şubat depremlerinde birçok kamu binası ağır hasar aldı ve yıkıldı. Bu yıkımın ortasında ayakta kalan binaların ‘temellerinde’ ortak bir özellik yatıyordu: Sismik izolatör. Sismik izolatörler kısaca depremin yarattığı sarsıntıyı sönümleyerek binaya iletiyor. Binaların taşıyıcı kolonlarının altına yerleştirilen izolatörler depremin etkisini beşte bir oranında azaltıyor.

Deprem Uzmanı ve Kentsel Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi Hakan Çatalkaya, düzgün bir şekilde inşa edilen betonarme bir yapının, örneğin Marmara’da beklenen 7.6’lık bir depremde dahi ayakta kalacağını söylüyor ve ekliyor: “Önemli olan binanın ve denetiminin doğru bir şekilde yapılmış olması”

Hangi pozisyon hayat kurtarıyor?

Enkaz altından sağ çıkabilmek için hiçbir pozisyonun garantisi yok. Ancak AKUT Kurucu Başkanı, Acil Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Ferudun Çelikmen ‘Çök-Kapan-Tutun’ tekniğine ilişkin “Bu teknik Japonya, ABD’de geçerli olabilir çünkü onların derdi bina yıkılması değil, başlarına bir şey düşmesin. Onların sorunu ile bizimki bir değil” diyor.

Hedef küçültmenin önemine dikkat çeken Çelikmen şöyle devam ediyor: “Çök-kapan-tutun pozisyonunda bir metreye ihtiyaç var, cenin pozisyonunda ise 40 santimetre kalça yüksekliği gerekli. İşte o 40 santimetre ile 1 metre arasındaki fark hayat kurtarıyor. Neden enkaz altından en çok bebek ve çocuklar çıkarılıyor? Küçük oldukları, içgüdüsel olarak bu pozisyonu aldıkları ve yaralanma riskleri azaldığı için. Hipotermi riskine karşı en sağlıklı pozisyon cenin pozisyonu.”

Ova etkisi nedir?

‘Basen etkisi’ olarak da bilinen ova etkisi, deprem süresinin uzamasına ve deprem ivmesinin büyümesine neden olduğu için yıkımı artıran etkenlerden biri. Kalın alüvyon yapısı olan bölgelerde, zemin nedeniyle deprem dalgalarının genliği büyüyor ve bu depremin süresi artıyor. Buna bağlı olarak böyle alanlara inşa edilen yapılarda büyük hasarlar oluşabiliyor. Özetle, derin alüvyal tortuların ana kayadan yüzeye çıkan dalgaları büyütmesine ‘ova etkisi’ deniliyor.

Kolon nedir, bina için neden önemli?

İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Yüksel, kolonların binaların asli taşıyıcıları olduğunu söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Düşey ve yatay yükleri taşımak için kullanılan sistemler çerçeve olarak adlandırılır. Bu çerçevelerin düşey elemanları da kolonlar. Dolayısıyla sistem üzerinde taşınan yüklerin emniyetle katlar arasında ve temele aktarılmasını sağlıyorlar. Binalar için bu denli önemli olan kolonlar deprem sırasında da yapının en önemli elemanı. Bunlardan birinin dahi kesilmiş olması yapı davranışını tamamen değiştireceği için kabul edilemeyecek çok ciddi bir hata.”

Peki hayvanlar depremi önceden hissedebilir mi?

Sismolojik cihazlar tarafından fark edilip, analiz edilen öncül sarsıntılar depremler için erken uyarı sistemi olarak kullanılıyor ancak genelde depreme bir dakikadan kısa bir süre kala uyarı yapılabiliyor.

Peki acaba hayvanlar depremi modern makinelerden daha erken ve hatta daha iyi şekilde hissedebilir mi? İnsanlık binlerce yıldır hayvanların depremleri meydana gelmeden saatler önce fark edebildiğini iddia etse de, bilim buna şüphe ile yaklaşıyor. Araştırmacılara göre hayvanların algılayabildiği farklı etkenler var ancak bunlar hâlâ bilinmezliğini koruyor.

Eğitim + yatırım + denetim + bilimsel araştırma + teknoloji transferi + önlem = Afet Risk Yönetimi

Japonya afetlerle başa çıkma konusunda edindiği acı deneyimi, eğitim sistemine ve kültürüne entegre etmeyi nasıl başardı? Kahramanmaraş depremlerinin ardından en çok sorduğumuz sorulardan biri oldu. ‘Afet Risk Yönetimi’ denildiğinde tartışmasız bir dünya markası olan ülkede evler belli bir sarsıntı seviyesine dayanacak şekilde inşa ediliyor. Sıkı yasalar başta okullar olmak üzere tüm yapılar için geçerli, örneğin Tokyo’daki binaların yaklaşık yüzde 87’sinin depreme dayanıklı olduğu belirtiliyor.

Aralık 2020’de hükümet, afet ile mücadele hazırlıklarını güçlendirmek için 144.4 milyar dolar tutarında yeni bir plan devreye soktu. Afetlerin etkilerini azaltmak için risk eğitiminin önemi pek çok kez kanıtlanmış durumda. Japonya’da afetler hakkında bilgi edinebileceğiniz ve simüle edilmiş afetleri deneyimleyebileceğiniz birçok tesis yer alıyor.

Mimar ve mühendisler, zorunlu eğitimleri bittikten sonra sınavdan geçerek onay alıyor. Kenchikushi adı verilen sistemde uzman kişiyi istihdam eden kurumlar da inşaatı denetliyor. 2006 yılında ülkede yapı sertifikaları ve denetimler daha da sıkı bir hâle getirildi. Belirli bir yüksekliğin üzerindeki binalar hakem incelemesine tabi tutuluyor ve üç katın üzerindeki yapılar inşaat sürecinin belli aşamalarında denetleniyor.

Japonya’nın yöntemi afetlerin (ölüm, ekonomik kayıp, altyapı hasarı ve diğer) kötü sonuçlarını azaltmaya yönelik bütüncül bir yaklaşımı içeriyor: Müdahale, iyileştirme, zararı azaltma ve hepsinden önemlisi önleme.

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2020 Ajans 392 Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle