Bengihan’dan Cezaevi Müdürüne Tam Destek: Fatih Doğan Kimseye İmtiyaz Tanımaz

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, Cezaevi’nde yaşandığı iddia edilen darp olayları ve cezaevi müdürü hakkında çıkan haberlere sert çıktı.

 Bengihan Cezaevi Müdürü Fatih Erdoğan’ın görevini layıkıyla yerine getirdiğini belirterek, “Herhalde birileri birilerine özel imtiyaz sağlamak ister, bunu cezaevi müdürü özellikle kabul etmez, ben biliyorum ve tanıyorum. Meyve veren ağaç taşlanır” dedi.

Kanal T’de katıldığı Günaydın Kıbrıs’ta konuşan Bengihan açıklamasına şöyle devam etti;

Cezaevinde yasal anlamda görevleri arasındadır arama, yoklama kötü niyetli birinin cezaevinin içine sokabileceği yasa dışı bir alet, madde, içeride belirli dönemlerde her türlü tedbiri alsanız bile aramalarda bulunuyor.

Cezaevi idaresi ve müdürlüğü ben buradan da söylüyorum Cezaevi Müdürü Fatih Erdoğan’dır. Cezaevi Müdürü görevini layıkıyla, cesurca yerine getiriyor, arama yoklama noktasında da belirli dönemlerde arama ve yoklama yapılması elzemdir. Zorunludur ki daha kötü olaylar yaşanmasın. Yarın cezaevi içerisinde mahkumun öteki mahkuma veya bir gardiyana içerideki yasa dışı bir aletle zarar vermesi durumunda kim hesap soracak? İçişleri Bakanlığı hesap soracak. Kime soracak Cezaevine müdürüne ve çalışanlarına…

Firar olduğunda kime hesap sorarlar? Cezaevi idaresi ve çalışanlarına demek ki idare de cezaevinin kontrolünü en iyi şekilde yapmalıdır.

Bu yoklamalar esnasında, insanlık onuruna yakışmayan bir durum olursa bu doğru olmaz.

Cezaevindeki çalışanların cezaevine alınmadan ve sonradan belirli dönemlerde gerek eğitim, yakın dövüştür, silah kullanma, psikolojik anlamda kontrol noktasında her türlü kontrollerden geçiyordur. Bu insanlar ben içeri gireyim de bir yoklama yapayım, ben huzursuzluk çıkarayım, çekeyim köşeye işkence yapayım gibi düşünen bir gardiyan olduğunu ben düşünmüyorum.

Ancak bu yoklamalar esnasında istenmeyen ve insanlık onuruna yakışmayan durum olmuşsa bu doğru olmaz yapılmaması gerekir. Ama olayı kendi özel koşullarında değerlendirme lazım. Benim 26 yıllık tecrübem bunun 16 yılı cezaevlerinde geçti. 16 sene de gördüğüm yaşadığım tecrübeler vardır. Cezaevinde görev yapmak kolay değil, mahkum içinde kolay değildir. Karşılıklı saygıya dayanmalıdır. Ancak oradaki çalışan insanların da yaptığı görev özveriyledir. Bu kötü koşullara rağmen…

Çünkü şu an eski cezaevinde 150’ye yakın olduğu sayı mülteci ve sınır ihlalinden gelen mahkumlar var. Yeni cezaevinin de kapasitesi normalde 725 kişiliktir. Ama 100 kişisi açık cezaevi olarak hazırlandığı için kullanılamıyor.

Ranzalar çift ona rağmen sayı 750’leri buluyor. Yani mevcut kapasitesinin üzerinde mahkum ve tutuklu var. Buralarda görev yapabilmek de zor.

Bir kişinin yapmış olduğu bir yanlış olmuşsa cezaevinde bu işleyiş süresinde birinin yaptığı yanlışı genel olarak mahkumların tümüne yüklemek doğru olur, ne de gardiyanların üzerine yüklemek doğru olur diye düşünüyorum. Şu an benim tespitlerim gördüğüm tüm olumsuzluklara kötü koşullara rağmen cezaevindeki gardiyanlar görevini layıkıyla yapıyor hatta müdür ile ilgili yazılar yazdılar.

Şu an ki müdür gerçekten başarılıdır. Asla da mahkumlar arasında ne bir ayrımcılığa ne de birine özel imtiyazlar sağlanmasına müsaade etmez.

Herhalde birileri birilerine özel imtiyaz sağlamak ister, bunu cezaevi müdürü özellikle kabul etmez, ben biliyorum ve tanıyorum. Etmediği için de artık başladılar…

Meyve veren ağaç taşlanır.